E-Dergi SEKTÖRLER HABERLER ÜRÜN TANITIMLARI TEKNİK YAZILAR DOSYALAR RÖPORTAJLAR BAŞARI HİKAYELERİ UZMAN GÖRÜŞÜ YAZARLAR FUARLAR ETKİNLİKLER PROFİLLER Editörden Künye YAYIN KURULU ARŞİV ABONELİK İLETİŞİM
Gerçek Dünya Test Verilerinin Dijital Prototiplere Uygulanması
Son zamanlarda dijital simülasyonun ürün geliştirme süreçlerinde daha çok kullanılmasından, pek çok kişi fiziksel prototiplerin ve fiziksel testlerin sonunun geldiğini düşünüyor. Bu öngörü bazı iş akışları için geçerli olmakla birlikte, pek çok durumda da “Fiziksel Testler” bir ürünün geliştirme süreci için gerekli olmaya devam ediyor.
 
O halde, fiziksel testin mutlak sonuçlarıyla dijital, bilgisayar destekli simülasyo’nun sonuçları arasında nasıl bir rasyonalizasyon kurabiliriz? Bu sorunun cevabı ilk bakışta göründüğü kadar net olmayabilir. Dijital simülasyon henüz bir ürünün performansını tümüyle ortaya koyabilecek seviyede değil. Ayrıca, “Sonlu Elemanlar Analizi” veya “Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği” gibi disiplinlerde “doğru ve kullanılabilir bir sonuç elde etmek” için varsayımlarda bulunmak gerekiyor. 
 
Öte yandan çoğu dijital simülasyon aracına fiziksel test süreçlerinden elde edilen sonuçları entegre etmek mümkün. Bu yöntem varsayım seviyesini azaltmaya yardımcı olduğu gibi, süreci gerçek dünya değerlerinin belirlediği anlamına da gelecektir. Başlangıç noktası olarak, yöntemin kolayca uygulanabileceği üç alan bulunmaktadır.  
 
Malzeme tanımlamaları: Çoğu simülasyon sistemi bir dizi standart malzeme tanımıyla gelir. Bunlar genel değerlere ve malzeme kütüphanelerine dayanır. Ancak tüm tasarımcıların ve mühendislerin bildiği gibi, malzemeler değişkendir ve performansları senaryodan senaryoya değişiklik gösterebilir. Tedarikçilerden veya şirket bünyesinde gerçekleştirilen malzeme testlerinden temin edilen bilinen malzeme karakteristikleri kullanıldığında simülasyon çalışmaları bir ürünün gerçek dünya performansına daha çok yaklaşan sonuçlar verecektir. 
 
Yük koşulları: Bir simülasyon disiplininden diğerine sonuçları çapraz olarak eşleştirmek için çok sayıda araç bulunmaktadır. Örneğin, bir hareket simülasyonundan yapısal analize yük koşulları ve kuvvet vektörleri eşleştirilebilir. Öte yandan, sadece dijital araçları kullanmak gerçek dünya verileriyle tümüyle paralel olmayan varsayımlarda bulunduğunuz anlamına gelebilir. Çoğu simülasyon sistemi, gerçek dünya yük verilerinin sisteme dahil edilmesine olanak tanır (gerek zamana bağlı yorulma yükleri, gerek zamana bağlı tork değerleri) ve dikkatli kullanılırlarsa, mevcut veriler sonuçların doğruluğunu artırabilir. 
 
Sensörlerin karşılaştırması : Pek çok simülasyon sistemi bir ürünün belirli geometrik konumlarda nasıl performans gösterdiğini değerlendirme becerisine sahiptir. Bu, fiziksel prototiplerde kullanılan test sensörleriyle kıyaslanabilir bir yöntem olarak kabul edilebilir. Söz konusu sensörler, dijital ve fiziksel ortamlarında aynı konumda tanımlanırsa, bir ürünün önceki tasarım tekrarlarına veya belki de bir ürün ailesindeki benzer tasarımlara kıyasla nasıl performans göstereceğine ilişkin bir öngörüde bulunmak mümkün olabilir.
 
Paylaş Tweet Paylaş
3441 kez okundu
En Çok Okunanlar Son Eklenenler
YAYIN AKIŞI
FACEBOOK
TWITTER
INSTAGRAM